🐳 Atatürk Ün Ağaç Sevgisi Hikayesi
OrhanVeli’nin dostları Mualla Eyüboğlu ve Erol Güney’in eşi Dora’ya ulaşıyorlar. Onlar götürüyor hastaneye. Beyin kanaması geçiriyor. Kimin evinde olduğu bilinmiyordu şimdiye kadar. Orhan Veli’ye ölümünden sonra otopsi yapılıyor. Bunun nedeni de zamanın savcısı Orhan Veli’nin uyuşturucu kullandığından
TarihçiCemal Kutay Atatürk'ün bu çocuklardan çok etkilendiğini söyleyerek şunları belirtiyor: “Atatürk, Kırklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay’ı bizzat bu çocukların eğitimi ve sağlığıyla ilgilenmesi için görevlendirdi. Latife Hanım ise bu çocuklarla ilgilenmeyi ulvi bir görev kabul etti; eğitimleri ve bakımlarıyla bizzat ilgilendi.
Atatürkün genel sekreterlerinden Hasan Rıza Soyak anlatıyor: "Bir İstanbul seyahatinden Ankara'ya dönüyordum. Derhal Köşk'e gittim. Hizmetçilere Atatürk'ün ne durumda olduğunu sordum. — İki gün, iki gecedir devamlı okuyor, birkaç defa banyo yaptı ve şezlongda istirahat etti, dediler. Hemen yatak odasına gittim.
PATATESİNHİKAYESİ. lk kez İnkalar tarafından yetiştirilen patetesin yaygınlaşıp mutfaklarımıza girmesi yüzlerce yıla yayılan, uzun ve eğlenceli bir hikaye. Dünya tarihinde patatesi şapkasına takanlar da var, savaş esirlerine layık görenler de, patates üretimi durduğu için kıtlıktan ölenler de. İşte, patatesin
DEFNEAĞACININ HİKAYESİ Bir mite ( efsane ) göre; Daphne ( defne ), doğaya ve özgürlüğe aşık bir peri kızıdır. Güneş tanrısı da olan Apollon bir gün ormanda gezerken Daphne'yi görür ve aşık olur. Atatürk'ün Ağaç Sevgisi (1) Atatürk'ün Ağaç Sevgisi ( İğde Ağacı ) (1) Ateş çiçeği (1) Atropa belladonna (1
Türkün vatan sevgisi makalesini okumak için sitemizi ziyaret ediniz. 29.10.2017 Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi 27.10.2017 Kesici, gündemi takip ediyor 09.07.2017 Ağaç bayramından geldik 07.07.2017 Bunları bilmek gerekiyor 06.07.2017 Hodri meydan
TürkiyeCumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önderimiz M. Kemal Atatürk, Eğitime, bilime teknolojiye, sanata ve spora çok önem vermiştir. Türk halkının ileri ülkeler düzeyine ulaşması için gerekli tüm adımların atılması noktasında devrim niteliği taşıyan kararlar almıştır. Atatürk, fen bilimleri yanında sosyal Bilimlere de özel bir önem vermiştir. Atatürk’ün
Öğledensonraki ilk dersimizde Atatürk'ün ağaç sevgisini anlatan sunum yardımıyla yeni okuma metnine giriş yaptık. Görsel okuma yaptık. Doğa sevgisi ve önemi hakkında konuştuk. Kitabımızdaki metni okuduk ve anlattık. Metin inceleme sorularını yanıtladık. Dil bilgisi ile ilgili etkinlikleri tamamladık.
HümeyraTURAN. humeyrat@hotmail.com. 03 Kasım 2007, 00:00. 1917 Ekim Devrimi'nin yıl dönümlerinden birinin sabahında Stalin, son derece sivri, anlamsız ve onur kırıcı bir demeç verir. Bu demecinde şunları söyler: 'Herkes bilsin ki, Rus Milleti; Boğazlarla, Ardahan'ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir. Çok yakın bir
Iw7gzG. Gece gözlerinde daha nazik olan karanlık moda geç. Gündüz gözlerinizde daha nazik olan ışık moduna geçin. Oturum aç Haber Magazin ve İlginç İçerikleri Keşfedin Gece gözlerinde daha nazik olan karanlık moda geç. Gündüz gözlerinizde daha nazik olan ışık moduna geçin. Oturum aç Ooops, üzgünüm! Bulamadık Var olmayan bir sayfa veya dosya istediniz Web Sitemizde Arama Yapın Bir Sorunu Bildir Please write some descriptive information about your problem, and email our webmaster. © 2022 Pubify. Her hakkı saklıdır
Nurettin KURT/ ANKARAOluşturulma Tarihi Ekim 01, 2015 0824MİLLİ Eğitim Bakanlığı ilköğretim Türkçe kitaplarında yer alan ve Atatürk’ün ağaç sevgisini ve Atatürk Orman Çiftliği’nin AOÇ öneminin anlatıldığı, “O iğde ağacına ne oldu?” başlıklı bölümü kitaplardan çıkardı. Yeni Türkçe kitaplarında “İğde ağacı” yerine, AOÇ’nin adının geçmediği “Yürüyen Köşk” isimli bölüm arazisine yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili tartışmalar hala devam ederken, ilköğretim kitaplarında AOÇ ile ilgili bölümün kaldırılması dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim Okullarında “Türkçe” kitabında yer alan, “O iğde ağacına ne oldu” başlıklı bölümde, Atatürk’ün, AOÇ’nin ağaçlandırılması için neler yaptığı, kesilen bir iğde ağacı için bile nasıl mücadele verdiği örnek olarak öğrencilere anlatılıyordu. O BÖLÜM GİTTİ Yeni öğretim yılında aynı kitabın o bölümünün kitaplardan çırakıldığı görüldü. Türkçe 2. Sınıf kitaplarında yer almayan o bölümün yerine yine Atatürk’ün ağaç sevgisini anlatan “Yürüyen Köşk” bölümü kitaptan çıkarılan bölümÖNCEKİ yıllarda Türkçe kitabında yer alan ve bu yıl çıkarılan bölüm şöyle ÇORAK ALAN YEŞİLLENDİRİLDİCumhuriyet İlan edildiği yıllarda Ankara çorak bir yerdi. Kentin ancak birkaç bölgesinde bodur ve cılız ağaçlardan oluşan yeşil köşelere rastlanırdı. Halk bu durumu sanki doğru bir yazgı olarak kabul çok sevdiği Ankara’nın bu görüntüsünü değiştirmek için gerekli emirler vermişti. Bu nedenle önce var olan ağaçlar korunacak sonrada uygun alanlara meyfe ve fidanlar biraz uzakta “Orman Çiftliği” adı verilen geniş arazi üzerinde çalışmalar hızla sürüyordu. Çiftliğin bir parçası meyve bahçesi haline getirilmişti. Atatürk sık sık buraya uğrar, büyüyen ağaçları dikkatle incelerdi. Çevrenin doğal bakımdan gelişmesini zevkle seyrederdi. Yine bir ilkbahar aksamı çalışmaları görmek için otomobiliyle çiftlik yolunu tutmuştu. O İĞDE AĞACINA NE OLDUÇiftliğe yaklaşırken Atatürk birden şoförüne “Dur” diye seslendi. Arabasından indi, çevresine bakındı, çalışan işçilere-Burada bir iğde ağacı vardı, ne oldu? diye kimsenin böyle bir ağaçtan haber yoktu. Büyük bir olasılıkla yol yapılırken sökülüp bir kenara atılmıştı. Atatürk’ün neşeşis kaçmıştı. Kentin çorak günlerinden arta kalan bir yeşillik anısı yok olmuştu. Onun için bu önemli bir olaydı. Çiftlik merkezine vardığında yine sorumlu kimselere bu iğde ağacının ne olduğunu sordu. Ama hiç kimse bu küçük ağacın sonu üzerinde doyurucu bir şey söylemedi. Bu durum Atarük’ü çok OLSA HİÇ BİR AĞACA KIYILMACAKDuygularını şöyle dile getirdi. Yaşlı ve çelimsiz bir ağaçtı ama yaşayan baharda çevresine güzel kokular saçan bir çiftlikten ayrılırken görevlilere uyarıda bulunduYaşyı da olsa, cılızda olsa hiç bir ağaca kıyılmayacak her ağaca KİTAPLARDA YÜRÜYEN KÖŞK OKUTULACAKYürüyen Köşk iki katlı, dörtgen planlı, ahşap küçük bir yapıdır. Deniz tarafına bakan yönünde 11 tane sütunu vardır. Köşkün tabanı mermerden yapılmıştır. 30 metre uzunluğunda ahşap bir iskelesi vardır. Köşkün büyük çınar ağacının yanında yapılması Atatürk’ün bir gün çiftliğe gider. Köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvanla karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırır. Dalların niçin kesildiğini sorar. Bahçıvan, ağacın dallarının uzadığını, binanın duvarına dayandığını ağacın dallarının kesilmesini istemez. Düşünülmesi bile imkânsız olan bir emir ve rir“AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDI RILACAK”Bu emirle binanın temeline kadar kazılır. Bu raya tramvay rayları döşenir. Bina, raylar üzerine oturtu lur. Beş metre kadar kaydırılır. Böylece ulu çınar ağacıda kesil mekten kurtulur.
Yürüyen Köşk Atatürk'ün Ağaç Sevgisi Günümüzde çevreye ve doğaya düşman insanlar o kadar çokken, geçmişte Atatürk tarafından doğaya nasıl davranılacağının en güzel örneğini verilmiştir. Atatürk'ün yürüyen köşk olarak bilinen bu anısı şöyle yaşanmıştır. Gazi Mustafa Kemal, Bursay'ı ziyarete giderken Yalova iskelesin yakınından geçerken, Yalova Millet Çiftliği'ndeki ulu bir çınar dikkatini çekti, yatın durdurulması emrini veren Atatürk, tekneyle karaya çıkarıldı. Çınarın gölgesinde bir süre dinlendi etrafı inceleedikten sonra, ulu çınarın etrafına bir köşk yapılması emrini verdi. Atatürk'ün bu emri ile 21 Ağustos 1929'da köşkün yapımına başlandı, 22 gün sonra 12 Eylül tarihinde köşkün yapımı tamamlandı. 1930 yılında Millet Çiftliği görevlileri, çınarın dalının köşkün camına uzandığını ve zarar verdiğini bu dalın kesilmesi gerektiğini söyleyerek Atatürk 'ten izin istediler. Buna asla müsade etmeyen Atatürk, çınar'ın dalının kesilmesi yerine köşkün raylar üzerinde başka bir yere kaydırılması emrini verdi. Yalova İstanbul'a bağlı olduğu için İstanbul Belediyesinden Fen İşleri Müdür Yusuf Ziya Erdem bu işle ilgilendi. İstanbul'dan tramvay rayları getirtildi, uzun uğraşlar sonucu binanın temel seviyesine kazı çalışması yaparak inildi. Çok uzun uğraşlar sonra temel'in altına raylar sağlam bir şekilde oturtuldu. 8 Ağustos 1930 günü yürütme işleminin ilk aşaması yapıldı. İlk olarak teras bölümü, iki gün içerisinde de yapının diğer bölümlerinin yürütme işlemi tamamlandı. Bu olaylar sonunda ulu çnar kesilmekten, köşk ise yıkılmaktan kurtuldu. Tarihe yürüyen köşk hikayesi olarak kazınan bu hikaye Atatürk 'ün çevreciliğe ve doğaya verdiği önemi belirtmektedir. Bizlerde her Türk bireyi olarak Atamız'ın çevrecilik anlayışını kendimize ilke edinmeliyiz, doğayı korumalı ve fidan dikmeliyiz. Bu blogdaki popüler yayınlar İslam Peygamberi ömrü boyunca, barışçı yönü, güvenilir kişiliği ve karakteri ile ön plana çıkmıştır. Ancak peygamberliğini ilan ettikten sonra kendine inanalarla birlikte çoğu zaman çatışmalardan kaçmışsada bazı savaşların içinde bulunmuştur. savaşı her zaman en son çare olarak görmüş ve İslamiyeti yaymak için Allah yolunda Gaza etmiştir. Bazı zamanlarda ise kendilerine saldıran, müşriklere karşı kendilerini savunmuşlardır. yaşamı boyunca savaşları en son çare olarak söylemiş barışı hedeflemiştir. Bizde sizler için katıldığı savaşları derledik. ömrü boyunca 9 savaşa katılmıştır. Bu savaşları kısa kısa incelemeye başlayalım BEDİR SAVAŞI 624 Müslümanlar hicretten sonra Mekke'de bıraktıkları malların karşılığını almak için, Mekke'lilerin bir ticaret kervanını ele geçirdiler. Hicretin 2. senesinde meydana gelen bu savaş Müslümanların zaferiyle sonuçlandı. Kendinden s Mustafa Kemal Atatürk askerlik hayatı boyunca bir çok cephede savaşmış, bir çok başarılar elde etmiştir. Bizde bu cepheleri sizler için derledik, sizlere bu cepheler ve Atatürk'ün bu cephelerdeki görevi ve etkisi hakkında bilgiler vericeğiz. 1- TRABLUSGARP SAVAŞI 1911-1912 seneleri arasında Osmanlı Devleti afrika da bulunan son topraklarında tutunmaya çalışıyordu. İtalyanlar bu bölgeye gözünü dikmişlerdi. Trablus ve Bingazi'yi işgal etmek için 29 Eylül 1911'de Osmanlı Devlet'ine savaş ilan ederek 5 Ekim tarihinde de bu bölgeye asker çıkarttı. Osmanlı'nın ise bu bölgede İtalyanlara karşı çıkabilecek ne yeterli askeri ne de yeterli mühimmatı vardı. Bundan dolayı bölgenin kurtuluşu ancak yerli halkın örügtlenmesiyle olacaktı. Osmanlı Devleti bölgeye Mısır ve Tunus üzerinden subaylar yolldı. Bu subaylar arasında Şerif lakaplı Mustafa Kemal'de vardı. 22 Aralıkta Tobruk Muharebesini kazandı. Dernede 16 ve 17 Ocak'ta taaruz sırasında gözünde Osmanlı İmparatorluğu 623 yıl hüküm sürdüğü Devletlik süresinde gerek stratejik nedenlerden doalyı , gerek şehirlerin fonksiyonlarından , gerek küresel önemlerinden , gerek coğrafi koşullardan dolayı dört kez başkent değiştirmiştri . İşte Osmanlı Tarihine başkentlik yapan iller ; SÖĞÜT 1299-1326 Osmanlı Devlet'inin kuruluşundan 1326 yılına kadar geçen 27 yıllık sürede Osmanlı Devlet'ine başkentlik yapmış olsada , bazı tarihçiler Söğüt'ü Osmanlı Devleti başkentleri arasına almamaktadır ve ilk Osmanlı başkenti olarak Bursa'yı kabul etmektedir . Ancak kendi düşüncülerimi dile getirmem gerekirse , Osm anlı Devletinin kuruluşundaki merkezi olan Söğüt Osmanlı Devleti'nin ilk başkentidir. BURSA 1326-1365 Kimi kaynaklarda Osmanlı Devleti'nin ilk , kimi kaynaklarda ikinci başkenti olarak kabul edilen Bursa , Osman Bey tarafından 1306 senesinde kuşatılmaya başlanmış fakat ömrü yetmeyince oğlu Orhan Bey tarafından alınıp Başkent yapılmıştır . EDİ
Atatürk, doğa âşığıydı. Vatanın ağaçsız ve boş toprakları, ona ıstırap verirdi. Ankara’daki Orman Çiftliği’ni boş topraktan orman hâline getirdi. Ağaçların dikilişini, büyüyüşünü adım adım takip etti. Akköprü’den çiftliğe giden yolun etrafındaki boş topraklar yemişlik olmuştu. Bir gün bu yemişlikten geçerken birdenbire şoförüne — Dur! dedi. 1 Arabadan inerek orada bulunanlara — Burada bir iğde ağacı vardı, ne oldu, diye sordu. Kimse iğde ağacına ne olduğunu bilmiyordu. Atatürk’ün keyfi kaçmıştı. Çünkü, çiftliğin çorak günlerinin yeşil hatırası sökülüp atılmıştı. Yol boyunca hep iğde ağacını aradı — İğde çelimsiz bir ağaçtı. Fakat yaşıyordu. Baharda güzel kokular veriyordu, diye sızlandı. Falih Rıfkı ATAY Babanız Atatürk Düzenlenmiştir. "Atatürk, Atatürk Orman Çiftliği'ni Denetliyor" Videosu İçin Tıklayınız Benzer Yazılar
atatürk ün ağaç sevgisi hikayesi