🥅 Felak Suresinin Anlamı Ve Bu Surede Nelerden Söz Edildiği
Bu durum faal akla kadar devam eder.33 Akılların son halkasını temsil eden bu akıl, nefislerin insani akılların, dört unsurun ve sûretlerin kendisinden doğduğu bir akıl konumundadır. 34 İbn Sînâ, tefsirini yaptığı Felak suresinde ve diğer çalışmalarında görüldüğü gibi “evren ve kozmoloji anlayışında Kur’ani
FELAK SÜRESİ (MEVDUDİ) Adı: Kur'an'ın bu son iki suresi, ayrı ayrı iki sure ise de ve Kur'an'da böyle yazılı olmakla birlikte, aralarındaki yakın ilgi ve konularının yakınlığı nedeniyle iki sureye ortak isim konularak "muavezeteyn" denilmiştir. Yani "sığınma" sureleri ismini almışlardır. İmam Beyhakî, Delâilu'l
Felâksuresinin anlamını ve bu surede nelerden söz edildiğini defterinize yazınız. Cevap: Felak Suresinin anlamı Şu Şekildedir:
NAS SURESİNİN ANLAMI. Nas suresi, 6 ayettir ve Medine de indirildi. Mushaftaki sıralamada yüz on dördüncü ve son, iniş sırasına göre yirmi birinci suredir. Felak suresinden sonra, İhlâs suresinden önce Mekke'de inmiştir. Felak suresinin Medine'de indiğini söyleyenler Nâs suresi için de aynı şeyi söylemişlerdir.
Surede, Kureyş kabilesine verilmiş olan emniyet, istikrar, zenginlik gibi nimetler hatırlatılmakta ve bu nimetleri veren Yüce Allah’a şükretmeleri istenmektedir. ***Surede, Yüce Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek ve O’nun emirlerine uymak vurgulanmaktadır. Kureyş Suresi Anlamı. 1- Kureyş’in ilafı (ülfet, ısındırma
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. ﴾1-2﴿ Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. ﴾3-5﴿ Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir. ﴾6-8﴿ Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek azar.
Nasr Suresi Arapça Okunuşu. 3 ayetten oluşan Nasr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en kısa sureleri arasındadır. Nasr Suresi okunuşu itibarı ile son derece ahenkli ve ölçülü bir yapı arz eder.
Buayetten önce surede 247 (13×19) ayet geçmiştir. b-Sekine kelimesinin diğer tekrarları, Hazreti Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ve müslümanlar için söz konusudur. Bu beş tekrardan ilk üçü Fetih Suresinde söz konusudur. Son ikisi ise Tevbe Suresinde geçmektedir.
FelakSuresinin Anlamı, Meali. -Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım, 2- Yarattığı şeylerin şerrinden, 3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, 5- Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden
piAd9. Felâk Sûresi Hakkında Konusu Nuzül Fazileti Felâk Sûresi Hakkında Felak sûresi Mekke’de inmiştir. 5 âyettir. İsmini birinci âyetin sonundaki “yarmak, aydınlık, sabah” mânalarına gelen اَلْفَلَقُ felak kelimesinden almıştır. Felak ve Nâs sûrelerine “Allah’a sığındırıcı” mânasında اَلْمُعَوِّذَتَانِ Muavvizetân; İhlas ile birlikte üçüne ise اَلْمُعَوِّذَاتُ Muavvizât denilir. Mushaf tertibine göre 113, iniş sırasına göre 20. sûredir. Felâk Sûresi Konusu İnsanın beden ve ruh sağlığına zarar verecek şeylerin şerrinden Allah’a sığınmayı öğütlemektir. Felâk Sûresi Nuzül Sebebi Mushaftaki sıralamada yüz on üçüncü, iniş sırasına göre yirminci sûredir. Fîl sûresinden sonra, Nâs sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler varsa da bk. Şevkânî, V, 615 üslûp ve içeriği bakımından Mekkî sûrelere benzediği görülür. Felâk Sûresi Fazileti Hz. Peygamber sahâbeden Ukbe b. Âmir’e şöyle buyurmuştur “Görmedin mi? Bu gece benzeri asla görülmemiş âyetler indirildi Kul eûzü bi-rabbi’l-felak ve Kul eûzü bi-rabbi’n-nâs” Müslim, “Müsâfirîn”, 264. Resûlullah, Felak ve Nâs sûrelerinin en güzel sığınma duaları olduğunu açıklamış ve çok okunmasını tavsiye etmiştir Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 25. Bu iki sûrenin faziletiyle ilgili diğer rivayetler için bk. İbnKesîr, VIII, 550-553. Felâk Sûresi Arapça Yazılışı بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ 1. مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ 2. وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ 3. وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ 4. وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ 5. Felâk Sûresi Türkçe Meali Ömer Çelik Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla 1. De ki “Sığınırım sabahın Rabbine”; 2. “Bütün yarattıklarının şerrinden”, 3. “Karanlığı bastığı zaman gecenin şerrinden”, 4. “Düğümlere üfleyen büyücü kadınların şerrinden”, 5. “Kıskandığında hasetçinin şerrinden!” Felâk Sûresi Tefsiri Ömer Çelik 1. De ki “Sığınırım sabahın Rabbine”; اَلْفَلَقُ felak sözlükte “yarıp çıkarmak” demektir. Burada çoğunluğun görüşüne göre “gecenin karanlığının yarılmasıyla ortaya çıkan sabah vakti” mânasına gelir. Nitekim Cenâb-ı Hak kendisi için فَالِقُ الإصْبَاحِ Fâliku’l-isbâh “Gecenin karanlığını yarıp sabahı çıkaran” sıfatını kullanır. Enâm 6/96 Buna göre رَبُّ الْفَلَقِ Rabbü’l-felak, “Sabah’ın Rabbi” demek olup, sûre, karanlıklardan aydınlığa çıkmak, zor durumlardan rahatlığa erişmek için aydınlığın yaratıcısı Allah Teâlâ’ya sığınmayı emretmektedir.“Felak” ile Allah Teâlâ’nın yarıp ortaya çıkardığı her şey kastedilmiş de olabilir› gecenin karanlığını yarıp sabahı çıkardığı gibi, yeryüzünü yararak orada nice mahsulatı meydana getiriyor,› Dağları parçalayarak ondan nice gözeleri, nehirleri, madenleri meydana çıkarıyor,› Bulutları yararak onlardan yağmurları yağdırıyor,› Rahimleri infilak ettirerek oradan nice yavruları dünyaya her türlü şerden bu kadar muazzam işler yapan sonsuz kudret ve azamet sahibi Allah’a sığınmak, kullar için bir selamet, emniyet ve saadet Allah’a sığınılacak şeylere gelince 2. “Bütün yarattıklarının şerrinden”, Sûrede şerrinden sığınılacak varlıklar sayılırken “Bütün yarattıklarının şerrinden” Felak 113/2 buyrularak öncelikle çok genel bir ifade kullanılmıştır. Çünkü Allah Teâlâ’dan başka bu ifadenin mutevasına girmeyecek hiçbir varlık kalmamaktadır. Bu âyetten sonrakiler hiç zikredilmemiş bile olsaydı, yine de ayrıca sayılanlar da dâhil bütün yaratıkların şerrinden Rabbimize sığınmış olacaktık. Fakat zararlarının büyüklüğüne dikkat çekmek üzere, bu genel ifadeden sonra hususi olarak üç şeyden bahsedilir ve özellikle bunların şerrinde de Allah’a sığınmanın ehemmiyeti vurgulanır. Bahsi geçen üç şeyden birincisi şudur 3. “Karanlığı bastığı zaman gecenin şerrinden”, Gecenin içinde barındırdığı pek çok kötülük vardır. Öncelikle karanlık görüntüsü, korku ve dehşet vericidir. Gece, hayat sahiplerinin uyumak suretiyle bir nevi hayattan mahrum kaldıkları zamandır. Vahşi hayvanlar yuvalarından, haşeratlar yerlerinden geceleyin çıkar. Hırsızlar, düşmanlar ve suçlular o vakit hucuma geçer. Yangınlar çıkar. Geceleyin cin ve şeytan denilen kötü ruhlar çıkıp etrafa yayılır. Bu sebeple dilimizde “Sabahın şerri akşamın hayrından daha iyidir” sözü mesel olmuştur. Bütün bunların şerrinden kendimizi korumamız, bunun için de Allah’a sığınmamız gerekir. 4. “Düğümlere üfleyen büyücü kadınların şerrinden”, Bunlar sihir ve büyü yapan kimselerdir. Erkek veya kadın olabilir. Fakat bu işleri daha çok kadınlar yaptığı için “üfleyen kadınlar” mânasında اَلنَّفَّاثَاتُ neffâsât kelimesi kullanılmıştır. Mamafih bundan “üfleyen nefisler, şahıslar, gruplar” mânasını anlamak da mümkündür. Büyüler ipler düğümlenerek ve bu düğümlere üflenerek yapılır. Yapılan büyüler insanı etkilemekte, psikolojisini bozmakta, eşler arası münâsebetleri aksatacak bir tesir icra etmekte, hatta eşlerin birbirinden ayrılmalarına yol açabilmektedir. bk. Bakara 2/102 Bu sebeple İslâm dini büyü yapmayı haram kılmış ve bu zararlı kişilerin ve yaptıklarının şerrinden Allah’a sığınmayı 5. “Kıskandığında hasetçinin şerrinden!” Haset, bir kişinin kardeşinin sahip olduğu nimetlere; kocasına, hanımına, evladına, malına, ilmine göz dikerek bunların onun elinden çıkmasını istemesi ve bunu gerçekleştirmek için de bir kısım hileli yollara baş vurmasıdır. Bu itibarla haset son derece tehlikeli ve zarar verici bir duygudur. Haset kişinin içinde kalıp, söz veya fiil olarak dışa yansımadığı sürece başkasına zarar vermez. Fakat haset edeni rahat bırakmaz, gece gündüz içini kemirir durur. Söz ve fiil olarak dışa yansımaya başladığı zaman haset edilene de zarar verir. Buna işaret etmek üzere âyette “kıskandığı zaman” kaydı Recâîzâde Ekrem der ki“Haset-perverlerin hâli yamandır,Ki yoktur bir belâ beter nefse bir müziç yılandır,Ki gitmez çıkmadık can cesetten.”[1]Hasedin üç derecesi vardır. İkisi yasaklanmış üçüncüsü teşvik edilmiştir. Birincisi kardeşinin elindeki nimetin gitmesini istemek, ona başka nimetlerin gelmesini istememek ve bundan rahatsız olmaktır. Kendisine gelmese de ondan gitmesini arzulamaktır. İkincisi kardeşinin elindeki nimetin ondan çıkarak kendisine gelmesini istemektir. Üçüncüsü ise kardeşinin elindeki nimetin ondan çıkmasını istemeksizin o nimetten kendisinde de olmasını arzulamasıdır. İşte bu üçüncü duyguya “gıpta” veya “imrenme” denilir. Haset kötü, fakat imrenme güzeldir. Haset fert ve toplumu çöküntüye götürürken, imrenme fertleri gayrete getirerek, yarışmaya iterek toplumu ilerlemesine yardımcı olur. Efendimiz şu beyânlarıyla imrenmeyi teşvik etmiştir“Ancak şu iki kişiye imrenilir Allah’ın verdiği malı Allah yolunda harcayan ve Allah’ın verdiği ilim ve hikmete göre yaşayan ve başkalarına da öğreten kişilere.” Buhârî, İlim 15; Tevhid 45Peygamber Efendimiz “Ateş odunu yeyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri yer bitirir” Ebû Dâvûd, Edeb 44; İbn Mâce, Zühd 22 buyurarak hasetten sakındırmaktadır. Çünkü haset başkalarına zarar verdiği gibi, kişinin kendine de çok zarar vericidir. Haset kişiyi Allah’a karşı isyana, O’nun taksimatına razı olmamaya, günaha girmeye ve hayatı binbir türlü sıkıntı, üzüntü ve huzursuzluklarla geçirme yol açar. O halde hem hasetten hem haset etmekten hem de haset edenden Allah’a sığınmak olarak bütün yaratıkların, özel olarak da gece, büyücü ve hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmayı emreden Felak sûresini, insanın dünyada da âhirette de başına belâ olabilecek ve onu sonsuz bir hüsrana sürükleyecek en büyük şerden Rab, Melik ve İlâh gibi üç büyük sıfatıyla birlikte Allah Teâlâ’ya sığınmayı emreden Nâs sûresi takip edecek ve Kur’ân-ı Kerîm bu sûreyle sona erecektir [1] Haset-perver Hasete düşkün, haset eden. Beter Kötü. Müz’iç Acı ve ızdırap veren.
Ayet-el Kürsi suresinden sonra en büyük koruyucu surelerden olan Felak ve Nas sureleri, bu anlamda bizzat efendimize yapılan sihrin tesirinin ortadan kaldırılması için Yüce Rabbimiz tarafından vahiy meleği olan Cebrail vesilesi ile efendimize ulaştırılmış ve efendimize bu sureleri okuması emredilmiştir .Efendimiz tarafından okunarak, bu vesile ile yapılan sihrin tesiri yok Ve Nas Surelerinin Anlamları İse Şöyledir;Felak Suresi Anlamı Şöyledir;1- Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla2- Deki; Sığınırım o sabahın Rabbine3- Yarattığı şeylerin şerrinden4- Karanlığın çöküp bastırdığında gecenin şerrinden5- O düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden6- Ve kıskançlık gösterdiğinde kıskancın şerrindenNas Suesi Anlamı Şöyledir;1- Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla2- Deki; Sığınırım ve insanların Rabbine3- İnsanların hükümdarına4- İnsanların ilahına5- O sinsi vesvesecinin şerrinden6- O ki, insanların göğsüne vesvese fısıldar7- Gerek cinlerden gerek insanlardanFelak Ve Nas Surelerinin MealleriPergamber efendimiz döneminde vahiy meleği Cebrail tarafından getirilen Felak ve Nas surelerinden Nas suresi toplamda 6 ayetten meydana gelmekte ve Felak suresi ise toplamda 5 ayetten meydana gelmektedir. 5 vakit namaz içerisinde de okunması tavsiye edilen Felak ve Nas sureleri, ayrıca namaz dışında da okunması tavsiye edilmektedir. Rabbimizin büyüklüğünü ve kullarını tüm şerli ve varlıklardan korunması anlamına gelen Felak ve Nas sureleri, günlük olarak okunması durumunda, müslümanın dünya afetlerinden ve musibetlerinden koruduğu gibi, sevap almasına ve Yüce Rabbimizin rızasına ve mağfiretine ermesine de vesile Ve Nas Sureleri Okunmasının Faydaları İse Şunlardır;Felak ve Nas sureleri okuyan bir kimse, o gün içerisinde tüm şerli varlıklardan ve dünya musibetlerinden ve Nas sureleri okumayı adet edilen bir kimsenin ciddi ruhsal hastalıklar dışında kalp ve göğüs sıkıntısı çekmesi söz konusu ve Nas sureleri okuyan bir kimse, manevi yönden ve Nas sureleri okumayı adet edinen bir kimsenin varsa vesvese hastalığından bu vesile ile kurtulması umut ve Nas sureleri okuyan bir kimsenin, ruhen huzurlu olması, zihnen ferahlaması söz konusu ve Nas sureleri okuyan bir kimseye insan ve cin nazarı isabet etmesi söz konusu olamayacağı gibi, o kimse üzerinde nazar tesiri söz konusu ise, inşallah Felak ve Nas sureleri vesilesi ile en kısa sürede bu dertten ve Nas sureleri okuyan bir kimse, büyü ve sihirden korunacağı gibi, evin içerisine şeytan girmesi de bu vesile ile önlenmekte ve bu durum sonucunda da Felak ve Nas sureleri okunan o evde bolluk, bereket, huzur, sağlık, güven, sevgi, muhabbet, saygı gibi erdemler hasıl bakımdan bir müslüman günlük olarak Felak ve Nas sureleri okumayı alışkanlık haline dönüştürmeli ve mümkün mertebede 5 vakit farz namazları içerisinde de Felak ve Nas korunma sureleri okumaya gayret göstermelidir.
Felak Suresi, Medine döneminde inmiştir. 5 âyettir. Felâk, sabah aydınlığı demektirFelak Suresi Arapça OkuFelak Suresi Arapça DinleFelak Suresi Türkçe OkuFelak Suresi Türkçe Meali OkuFelak Suresi Türkçe Meali DinleFelak Suresi KonusuFelak Suresi NuzülFelak Suresi FaziletiFelak Suresi Hakkında Sıkça Sorulan SorularFelak Suresi TefsiriFelak Suresi HakkındaFelak Suresi Arapça OkuFelak Suresi Arapça yazılı olarak okumak için lütfen sayfayı aşağı Suresi Arapça 1. Sayfaبِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِقُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ١مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ٢وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ٣وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ٤وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ٥Felak Suresi Arapça DinleFelak Suresi Arapça Dinle, Felak Suresi’ni Abdulbaset Abdussamed’den Arapça dinlemek için lütfen Play ▶️ butonuna Suresi Türkçe OkuFelak Suresi Türkçe latin alfabeysiyle yüzünden okumak için lütfen sayfayı aşağı Suresi Türkçe 1. SayfaBismillahir rahmanir euzu bi rabbil şerri ma min şerri gasikın iza min şerrin neffasati fil min şerri hasidin iza Suresi Türkçe Meali OkuFelak Suresi Türkçe Meali okumak için lütfen sayfayı aşağı Suresi Türkçe Meali 1. SayfaRahman ve Rahim olan Allah’ın ki “Sığınırım o sabahın Rabbine,yarattığı şeylerin şerrinden,Karanlığı çöküp bastırdığında bir gecenin şerrinden,o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrindenve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!”Felak Suresi Türkçe Meali DinleFelak Suresi Türkçe Meali Dinle, Felak Suresi Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN’in Türkçe Mealini, Ahmet DENİZ’den dinlemek için lütfen Play ▶️ butonuna Suresi KonusuFelak Suresi konusu, Sûrede bazı kötülüklerden dolayı Allah’a sığınılması Suresi NuzülMushaftaki sıralamada yüz on üçüncü, iniş sırasına göre yirminci sûredir. Fîl sûresinden sonra, Nâs sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler varsa da bk. Şevkânî, V, 615 üslûp ve içeriği bakımından Mekkî sûrelere benzediği Suresi FaziletiFelak Suresi fazileti, Hz. Peygamber sahâbeden Ukbe b. Âmir’e şöyle buyurmuştur “Görmedin mi? Bu gece benzeri asla görülmemiş âyetler indirildi Kul eûzü bi-rabbi’l-felak ve Kul eûzü bi-rabbi’n-nâs” Müslim, “Müsâfirîn”, 264. Resûlullah, Felak ve Nâs sûrelerinin en güzel sığınma duaları olduğunu açıklamış ve çok okunmasını tavsiye etmiştir Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 25. Bu iki sûrenin faziletiyle ilgili diğer rivayetler için bk. İbnKesîr, VIII, 550-553.Felak Suresi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular Felak Suresi Kur’an-ı Kerim’de kaçıncı sayfadadır?Felak Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 604. sayfada yer alır. Felak Suresi kaç ayettir?Felak Suresi, 5 ayetten oluşur. Felak Suresi hangi cüzde yer alır?Felak Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 30. cüzde yer alır. Felak Suresi kaç sayfadır?Felak Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 1 sayfa içinde yer Suresi TefsiriKur’an Yolu Tefsiri kitabından Felak Suresi Tefsiri Suresi 1. Ayet Tefsiri“Sabah” diye çevirdiğimiz felak kelimesi “yarmak” anlamındaki felk masdarından isimdir. Yarma ve çatlatma neticesinde meydana gelen şeyin sıfatı olarak kullanılmaktadır. Yaygın yoruma göre burada Allah’ın gece karanlığını yarması neticesinde meydana gelen sabah aydınlığını ifade eder. Ancak, bir sonraki âyetle bağlantısı dikkate alındığında kelimenin, “yokluktan yarılıp çıkan mahlûkat” şeklinde özetleyebileceğimiz daha genel bir anlam içerdiğini kabul etmek gerekir. Buna göre felak kelimesi kâinatın yokluk alanından belki bir patlama ile ilk meydana gelişini ve yaratılışını ifade eder. Bu cümleden olmak üzere arzdan kaynayan pınarlar, bulutlardan boşalan yağmurlar, tohumlardan filiz veren bitkiler, rahimlerden çıkan yavrular gibi Allah’ın kudretiyle bir asıldan, bir kaynaktan ayrılıp çıkan bütün mahlûkat felak kelimesinin kapsamına girer. Ayrıca –Muhammed Esed’in de belirttiği gibi III, 1324– felak kelimesinin, “bir belirsizlikten dönem sonra hakikatin ortaya çıkışı” şeklindeki tanımı Tâcü’l-arûs, “flk” md. dikkate alındığında “sabahın rabbi” deyimiyle “Allah’ın, hakikatin her şekildeki idrakinin kaynağı olduğuna ve bir kimsenin ona sığınmasının, hakikatin ardından koşmak’ ile eş anlamlı olduğuna” işaret edildiği de düşünülebilir. Eski tefsirlerde felak kelimesine, “cehennemin ismi, cehennemde bir zindanın veya bitkinin ya da kuyunun ismi” gibi –bize göre isabetli olmayan– başka yorumlar da getirilmiştir meselâ bk. Taberî, XXX, 349-351; Şevkânî, V, 616-617. Kaynak Kur’an Yolu Tefsiri Cilt 5 Sayfa719-720Felak Suresi 2. Ayet TefsiriBütün mahlûkatın şerrinden Allah’a sığınmanın gereği vurgulanmıştır. Bu ifade, maddî ve mânevî, dünyevî ve uhrevî, dış âlemde veya kişinin nefsinde, tabii ve ihtiyarî, her türlü şerri kapsamaktadır. Allah’ın yarattıklarının şerri, kötülüğü yaratma bakımından Allah’a ait olmakla beraber her yaratılanın bir hikmeti, bir faydası, ilâhî plana uygun bir fonksiyonu vardır. Bu imtihan planında ve ortamında insana kötüyü isteyip istememe ve onu icra için iradesini harekete yöneltme yetisi verilmiştir. Öte yandan Allah’ın kötü olarak nitelemediklerini kötü sayan veya kötü kılanlar, bu sınava tâbi olan şuurlu varlıklardır yani kötülük onların tavrı, tercihi, kullanma ve uygulama biçimi ve yeri ile ilgilidir. Kaynak Kur’an Yolu Tefsiri Cilt 5 Sayfa720Felak Suresi 3. Ayet Tefsiri“Gece” diye çevirdiğimiz gâsık kelimesine müfessirler “soğuk, Süreyyâ yıldızı, güneş, ay, yılan ve zarar veren her şey” mânalarını da vermişlerdir bk. Râzî, XXXII, 194-195; Şevkânî, V, 616. Buna göre bastırdığında soğuğun, battıklarında Süreyyâ yıldızı veya güneşin, tutulduğunda ayın, soktuğunda yılanın ve zarar veren her şeyin şerrinden Allah’a sığınmak gerekir. Ancak burada da müfessirlerin çoğunluğu bizim meâlde verdiğimiz “gece” mânasını tercih etmişlerdir. Çoğu zaman ve özellikle bu âyetlerin indiği devirlerin şartlarındaki insanlar için gece karanlığı korkutucu ve ürperticidir; faydaları yanında bazı sıkıntıları da vardır. Çünkü gece karanlığında insanın faaliyetleri zorlaşır, gündüzün yapılan işlerin bir kısmı gece yapılamaz, hatta bazan imkânsız hale gelir; yolcu yolunu şaşırır, düşmana karşı korunmak güçleşir. Râzî şöyle der “Geceleyin yırtıcı hayvanlar inlerinden, haşereler yerlerinden çıktığı, hırsızlar ve soyguncular hücuma geçtiği, yangınlar olduğu ve yardım imkânı azaldığı için gecenin şerrinden Allah’a sığınılması emredilmiştir bk. XXXII, 195. “Çöken karanlık” mecazi anlamda zulüm ve cehalet karanlığı, karanlık düşünceler ve insanın içine çöken, onun ruh dünyasını karartan kin, öfke, şehvet ve kıskançlık gibi kötü huylar yahut ölüm, ümitsizlik ve karamsarlık gibi insanı korkutup kaygılandıran haller şeklinde de yorumlanabilir. Kaynak Kur’an Yolu Tefsiri Cilt 5 Sayfa720-721Felak Suresi 4. Ayet Tefsiri“Üfürenler” diye çevirdiğimiz neffâsât kelimesi hem erkek hem de kadın için kullanılır bk. Abduh, s. 181. Âyet metnindeki ukad ise “düğüm” anlamına gelen ukde kelimesinin çoğuludur. “Düğümlere üfürenler” diye tercüme ettiğimiz ifade, “kadın sihirbazlar, sihirbaz nefisler, sihirbaz gruplar” anlamlarında da yorumlanmıştır bk. Zemahşerî, IV, 301. Zemahşerî, âyette Allah’a sığınılması emredilen asıl kötülüğün ne olduğu hususunda şu ihtimalleri sıralar a Sihirle uğraşanların yaptıkları işten ve bunun günahından; b Sihirbaz kadınların, yaptıkları sihirle insanları fitneye düşürmelerinden ve bâtıl şeylerle insanları aldatmalarından; c Sihirbazlar üfürdükleri zaman onların etkisiyle değil Allah’tan gelen bir musibetten Allah’a sığınmak emredilmiştir bk. IV, 301. Râzî, neffâsât kelimesini, “cinsel cazibeleriyle erkekleri âdeta büyülercesine etkileyip türlü türlü işler yaptıran kadınlar” şeklinde özetleyebileceğimiz mecazi bir anlamda yorumlamanın uygun olacağını belirtmiştir XXXII, 197. Bununla birlikte yaygın yoruma göre burada gerçek büyücü ve üfürükçüler kastedilmiş ve kadınıyla erkeğiyle büyü ile meşgul olan herkesin şerrinden Allah’a sığınılması emredilmiştir. Câhiliye döneminde ipi düğümleyerek ve düğümlere bir şeyler okuyup üfleyerek büyü yapıldığı birçok kaynakta zikredilmiştir. Âyette düğümlü ipe üflenerek yapılan büyünün etkisinden ve şerrinden değil, bunu yapanların kötülüğünden söz edilmiştir. Şu halde bu tür işlerle meşgul olanlar insanları aldatmakta, kafalarını karıştırmakta, onları bilhassa sıkıntılardan kurtulma hususunda gerçeklere yönelmekten ve bilime uygun tedbirlere başvurmaktan alıkoymakta, yanlış yollara ve davranışlara yönlendirmektedirler. Âyet, müminlerin büyücü ve üfürükçülere itibar etmemeleri, onlardan uzak durmaları, onlara değer vermekten sakınmaları gerektiğini de ortaya koymaktadır. Nitekim Taberî’nin naklettiği bir rivayete göre Hasan-ı Basrî, bu âyet söz konusu olduğunda “Sihre bulaşanlardan sakının” demiştir XXX, 353; bu konuda ayrıca bk. Bakara 2/102 . Felak ve Nâs sûrelerinin Medine’de indiğini söyleyen müfessirler burada bir yahudi tarafından Hz. Peygamber’e sihir yapıldığını, bu sebeple onun altı ay veya daha fazla bir süre rahatsızlanıp söylemediği bir sözü söylemiş ve yapmadığı bir şeyi yapmış gibi hayal ettiğini, bunun üzerine Felak ve Nâs sûrelerinin indiğini ve Resûlullah’ın bunları okuyarak şifa bulduğunu bildiren rivayetlere dayanmaktadırlar bk. Kurtubî, XX, 253. Ancak diğer Mutezile âlimleri gibi Zemahşerî de âyetle ilgili yorumunda, bu tür uygulamaların gerçekliğine ve etkilerine inanmayı kesinlikle reddeder bk. IV, 301. Son dönem âlim ve müfessirlerinden Muhammed Abduh, böyle bir olayın peygamberin ve vahyin sihir vb. beşerî etkilerden korunmuşluğunu ifade eden âyetlere bk. Mâide 5/67; Hicr 15/9 aykırı olduğunu ileri sürerek ilgili rivayetlerin kabul edilemeyeceğini söylemiştir Tefsîru cüz’i Amme, s. 181-182. Benzer görüş Reşîd Rızâ tarafından –mevcut psikolojik bulgulara da dayanılarak– daha ayrıntılı bir şekilde ifade edilmiştir bk. Menâr, I, 398 vd.. Bizim kanaatimize göre bilgi ve inanç konularında mütevâtir olmayan rivayetlerin dayanak olamayacağı birçok Sünnî âlimin üzerinde birleştiği bir kural olup peygambere büyü yapıldığı iddiasının hem bilgi hem inançla ilgisi bulunduğundan bu konuda mütevâtir olma değeri taşımayan rivayetlere itibar edilmemesi gerekir ayrıca bk. Alâeddin es-Semerkandî, Mîzânü’lusûl, s. 434. Kaynak Kur’an Yolu Tefsiri Cilt 5 Sayfa721-722Felak Suresi 5. Ayet Tefsiri“Kıskanç kişi” diye çevirdiğimiz hâsid kelimesi “kıskanmak” anlamına gelen hased kökünden sıfat olup kıskançlık ve çekememezlik duygusunun etkisinde kalan kişiyi ifade eder. Bu duygunun etkisiyle “birinin sahip olduğu nimetin zevalini arzulama” anlamına gelen haset, İslâm ahlâk kaynaklarında başlıca kötülük kaynakları arasında gösterilmiştir. Bir tür ruh hastalığı kabul edilen hased duygusunun insan tabiatındaki bencillik eğiliminden, dolayısıyla başkalarının kendisinden daha üstün durumda olmasına tahammül edememesinden kaynaklandığı, bu durumun onu bir tür bunalıma soktuğu bildirilmektedir. Bu sebeple âyette, kıskançlığı tutan hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmanın önemine dikkat çekilmiştir bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/109. Kaynak Kur’an Yolu Tefsiri Cilt5 Sayfa722Felak Suresi HakkındaAdını ilk âyette geçen felak kelimesinden alır. Beş âyet olup fasıla*sı ب د ق harfleridir. Nâs sûresiyle birlikte “muavvizeteyn”, İhlâs ve Nâs sûreleriyle birlikte “muavvizât” adını ve Nâs sûrelerinin beraber nâzil olduğu konusunda ittifak varsa da Mekkî mi Medenî mi oldukları hususu ihtilâflıdır. Hasan-ı Basrî, Atâ, İkrime ve Câbir b. Zeyd’e göre bu iki sûre Mekkî, Abdullah b. Zübeyr ve Katâde’ye göre ise Medenî’dir. Sûrelerin Medenî olduğunu söyleyenlerin delillerinden biri, Medine’de bir yahudi tarafından Hz. Peygamber’e büyü yapılması üzerine muavvizeteynin indiği yolunda rivayet edilen hadistir Süyûtî, ed-Dürrü’l-menŝur, VIII, 687-688; Şevkânî, V, 519. Âlûsî bu rivayete dayanarak sûrenin Mekkî olduğunu söyleyenlere itibar edilemeyeceğini ileri sürer Rûĥu’l-meǾânî, XXX, 278-279. İbn Abbas’ın bir rivayete göre Mekkî, bir başka rivayete göre Medenî dediği de nakledilir İbnü’l-Cevzî, Zâdü’l-mesîr, IX, 270; Ebû Hayyân el-Endelüsî, VIII, 529. Ancak muavvizeteynin üslûp ve muhteva bakımından Mekkî sûrelere benzerlik gösterdiği görülür, öte yandan diğer peygamberler için olduğu gibi Hz. Peygamber hakkında da “sihirbaz, sihre yakalanmış” türünden iddiaların ileri sürülmesi, fiilen onun sihre mâruz kalmasını imkânsız kıldıktan başka Resûl-i Ekrem’e yönelik bu tür ithamları içeren ifadelerin Mekkî sûrelerde yer aldığı dikkat çekmektedir. Aslında Resûlullah’ın hayatına dair sahih rivayetlerle belgelenemeyen büyü iddiasına muavvizeteynin Medenî oluşuyla istidlâl edilmesi, delille delilin ispat edeceği konu medlûl arasında yer değiştirme gibi metot bakımından yanlış bir işin yapılması sonucunu doğurmaktadır. Buna göre önce Hz. Peygamber’e Medine’de büyü yapıldığının ve muavvizeteynin bu münasebetle nâzil olduğunun ispat edilmesi, sonra da bu sûrelerin Medenî özelliği taşıdığının ortaya konması gerekir. Halbuki bunların hiçbiri ilmen mümkün b. Mes’ûd’un, Kur’an’dan olmadıkları gerekçesiyle Felak ve Nâs sûrelerini kendi tertip ettiği mushafa almadığı rivayet edilirse de Müsned, V, 129, İbn Kesîr, VIII, 549-551; Süyûtî, ed-Dürrü’l-menśûr, VIII, 683 her iki sûrenin de Kur’ân-ı Kerîm’e dahil bulunduğu hususunda icmâ vardır ve resmî mushaflarda son iki sûre olarak yer almışlardır Geniş bilgi için bk. MUSHAF; MUAVVİZETEYN; Buhârî, “Tefsîr”, 113; Kurtubî, XX, 251; Şevkânî, V, 518-519.Sûreye felakın rabbine sığınma emriyle başlanmaktadır. Felak kelimesi etrafında çeşitli yorumlar yapmak mümkündür bk. Elmalılı, IX, 6367-6373. Ancak ilk âyetin bir sonraki âyetle bağlantısı hesaba katıldığı takdirde bu kelimenin, kâinatın yokluk alanından bir patlama ile ilk meydana gelişini ve yaratılışını ifade ettiğine hükmedilebilir. Çünkü ikinci âyet Allah’ın yarattığı her şeyin zararından, üçüncü âyet bastıran karanlıkların şerrinden Allah’a sığınmak gerektiğini bildirmektedir. Buradaki “bastıran karanlık” gece karanlığını, zulüm ve cehalet karanlığını, karanlık düşünceleri ve insanın içine çöken, onun iç dünyasını karartan kin, öfke, şehvet ve kıskançlık gibi şeyleri içine alan kapsamlı bir ifadedir. Dördüncü âyet, “düğümlere üfleyenlerin şerrinden” de Allah’a sığınmanın gereğini dile getirmektedir. Bu ifade, fiilen mevcut olup olmaması bir yana, varlığına inanılıp etkileri altında kalınan üfürükçülük ve büyücülük gibi ruhi etkileşimlerden başka, kötü fikirlerin ve sapık ideolojilerin tesiriyle insanların, içindeki inanç düğümlerinin çözülüp küfür ve ümitsizlik karanlıklarına düşmelerine de işaret etmektedir. Ayrıca âyetin, bir düğmeye basıp bir nükleer sistemi harekete geçirmek suretiyle doğabilecek büyük felâketlere de dolaylı bir şekilde değindiğini söylemek mümkündür. Sûrenin son âyetinde, kıskançlığı tutan hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmanın önemine dikkat Felak sûresinde gerekse ardından gelen Nâs sûresinde kötülüklerinden Allah’a sığınılacak şeyler bildirilirken önce tabiat kuvvetlerinden, sonra kötü insanlardan, en sonunda da gözle görülmeyen varlıklardan cin söz edilmektedir ki burada somuttan soyuta, sakınılması kolay olandan zor olana doğru bir sıralanış dikkat çekmekte, dolayısıyla sığınmanın önemi ve yöntemi öğretilmektedir. Hemen belirtilmelidir ki sığınma yalnız sözle değil gelebilecek zararlara karşı mümkün olan bütün tedbirlerin alınmasıyla faziletine dair Hz. Âişe’den rivayet edilen bir hadise göre Resûl-i Ekrem rahatsızlık ânında ve gece yatağına gireceği sırada İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini okuyup avuçlarına üfler ve elleriyle bütün vücudunu sıvazlardı Buhârî, “Feżâǿilü’l-Kurǿân”, 14; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 98; Tirmizî, “DaǾavât”, 21. Ukbe b. Âmir’den gelen bir rivayette de Hz. Peygamber’in kendisine şöyle dediği belirtilmiştir “Ey Ukbe! Sen Kul eûzü bi-rabbi’l-felak’ sûresini oku; zira Allah’a bu sûreden daha sevimli gelen ve daha beliğ olan hiçbir sûre okuyamazsın; mümkün oldukça onu oku” Müsned, IV, 149, 155 sûrenin fazileti hakkındaki diğer rivayetler için bk. İbn Kesîr, VIII, 550-553; Süyûtî, ed-Dürrü’l-menŝur, VIII, 684-688; Şevkânî, V, 518-519. Bazı tefsirlerde yer alan meselâ bk. Zemahşerî, IV, 657; Beyzâvî, II, 629 ve muavvizeteyni okuyan kimsenin sanki Allah’ın indirdiği bütün kitapları okumuş gibi olacağını ifade eden hadisin mevzû olduğu kabul edilmiştir İbnü’l-Cevzî, el-MevżûǾât, I, 239-241; Zerkeşî, I, 432.BİBLİYOGRAFYARâgıb el-İsfahânî, el-Müfredât “flk”, md.; Müsned, IV, 149, 155; V, 129; Buhârî, “Tefsir”, 113, “Feżâǿilü’l-Ķurǿân”, 14; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 98; Tirmizî, “DaǾavât”, 21; Hasan-ı Basrî, Tefsîr nşr. Muhammed Abdurrahîm, Kahire 1992, II, 445-447; İbnü’l-Cevzî, el-MevżûǾât nşr. Abdurrahman M. Osman, Medine 1386/1966, I, 239-241; Zâdü’l-mesîr, IX, 270; Ebû Hayyân el-Endelüsî, el-Baĥrü’l-muĥîŧ, Beyrut 1403/1983, VIII, 529; Zemahşerî, el-Keşşâf Kahire, IV, 655-657; Kurtubî, el-CâmiǾ, XX, 251; İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Ķurǿân, VIII, 549-553; Zerkeşî, el-Burhân, I, 432; Beyzâvî, Envârü’t-tenzîl, İstanbul 1314, II, 546-570, 629; İbn Hacer, el-Kâfi’ş-şâf Zemahşerî, el-Keşşâf [Beyrut] içinde, IV, 657; Süyûtî, ed-Dürrü’l-menŝûr, Kahire 1314, VIII, 684-688; el-İtķān Bugā, I, 29-55; Şevkânî, Fetĥu’l-ķadîr, V, 518-519; Alûsî, Rûhu’l-meǾânî, XXX, 278-285; Elmalılı, Hak Dini, IX, Işık We use cookies on our website to give you the most relevant experience by remembering your preferences and repeat visits. By clicking “Accept All”, you consent to the use of ALL the cookies. However, you may visit "Cookie Settings" to provide a controlled consent.
Kur'an'ın 113. suresi olan Felak, Müslümanlar tarafından kazadan, beladan, nazardan, her türlü hastalıktan ve musibetten korunma niyetiyle okunmaktadır. 5 ayetten oluşan Felak Suresi, namaz esnasında okunan zammı sureler arasındadır. Bu sebeple Müslümanlar tarafından sıklıkla Felak Suresi okunuşu, Felak Suresi Türkçe anlamı, Felak Suresi faziletleri, Felak Suresi dinle! gibi başlıklarla internette araştırılmaktadır. Hadis kaynaklarında da Felak Suresi'nin faziletleri hakkında önemli bilgiler yer almaktadır. İşte Felak Suresi ile ilgili hadisler ve Felak Suresi hakkında her şey… Giriş Tarihi 1410 Güncelleme Tarihi 0902 1 9 FELAK SURESİ OKUNUŞU VE ANLAMI 📌Felak Suresi, İslam aleminin en sık okunan sureleri arasında yer almaktadır. Bu bağlamda surenin okunuşu, anlamı ve faziletleri hakkında da sıkça sorular sorulmaktadır. işte Felak Suresi ile ilgili tüm detaylar... Felak Suresi'ni dinlemek için tıklayınız 2 9 FELAK SURESİ NE DEMEK? Felak, Kur'an'ın 113. suresidir. Medine'de inen sure, 5 ayetten oluşur ve adını ilk âyette geçen "felak" kelimesinden alır. 📌Nâs sûresiyle birlikte bu sureye Allaha sığınma anlamına gelen ''muavvizeteyn'' adı verilir. 3 9 FELAK SURESİ'NİN KONUSU 📌Felak Suresi, müminlere Allah'a sığınmaları emri ile başlamaktadır. Bunun yanı sıra; zulümden, kin, öfke ve kıskançlık gibi kötü duygulardan da Allah'a sığınmalarını emretmektedir. Felak Suresi'nin mealini okumak için tıklayınız 4 9 FELAK SURESİ ARAPÇA OKU! بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ﴿١﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿٢﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿٣﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ﴿٤﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ Bismillahirrahmânirrahîm. 1- Kul e'ûzü birabbil felak 2- Min şerri mâ halak 3- Ve min şerri ğasikın izâ vekab 4- Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad 5- Ve min şerri hâsidin izâ hased
felak suresinin anlamı ve bu surede nelerden söz edildiği