⭐ Divanı Lügatit Türk Sav Sagu Koşuk Örnekleri

Koşuk Şölenlerde, eğlencelerde saz eşliğinde söylenen şiirlerdir. Halk edebiyatında koşmaya benzer. Sav: Atasözlerinin DİĞER ADIDIR. Sagu: yuğ adı verilen ölüm törenlerinde önemli kişiler için söylnen şiirlerdir. Halk edebiyatındaki ağıt, divan edebiyatında ise mersiyenin karşılığıdır. Günümüzdeki sav örnekleri Orhun Kitabeleri’nde ve Divanü Lügati’t-Türk’te yer almaktadır. 3- KOŞUK Aşk, tabiat ve kahramanlık gibi konularda yazılmış olan şiirlere koşuk denir. Özellikleri: * Koşuklarda Türklerin yaşayış biçimi, duygu ve düşüncelerini bulmak mümkündür. * 7’li hece ölçüsü ile yazılır. Buşiirler aşağıda da anlatılacağı üzere sözlü dönemin ürünleri olan koşuk ve sagu türleridir. www.huseyinarasli.com. Sözlü Dönem Türk Edebiyatının Özellikleri: • Koşuk, sagu, sav ve destan bu dönemin ürünleridir. • Şiirler hece ölçüsüyle söylenmiştir. • Şiirde nazım birimi dörtlüktür. • Şiirde Divânü Lûgâti’t-Türk, bu hafızanın kaybedilmemesini sağlayan en önemli eserdir. Toplumlar acılarını, sevinçlerini, değer yargılarını, atasözlerinde ve şiirlerinde dile getirir. Bir kahramanın ölümünden duyulan üzüntüyü, bir bahar gününün insanda uyandırdığı diriltici etkiyi şiirler aracılığıyla aktarır Thankyou for being Super. Get unlimited access to this and over 100,000 Super resources Yeni müfredata göre 2021-2022 eğitim-öğretim yılı “10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Konuları” yıllık plan dahilinde aşağıdaki gibi işlenecektir. Konu başlıklarına tıklayarak ayrıntılı konu anlatımlarına ulaşabilirsiniz.. koşuk- sagu - sav. şölen - koşuk - sagu. şölen - sav - destan. sagu - yuğ - koşuk. koşuk - sagu – destan. Türk lehçelerinin coğrafi dağılışını tespit ederek . Ahmet Yesevî'nin doğduğu ve en çok yaşadığı . sahanın lehçesini ve orada hâkim olan kültür akımlarını. anlamak gerekir. Bu konudaki araştırmalara göre 1-Bozkurt Destanı: Savaşta yaralanan bir Türk ’ ün, dişi bir kurt tarafından kurtarılmasını, korunmasını ve Türklerin sözü edilen kurtla bu Türk ’ ten çoğaldığı anlatılır. 2- Ergenekon Destanı : Bir yenilgi sonunda Ergenekon ’ a çekilen Türklerin orada çoğalıp, bir demir dağını erittikten sonra öçlerini Birçokaçıdan ilk olma özelliği taşıyan Divanü Lügati’t- Türk; İslamiyet öncesi Türk edebiyatının sözlü ürünlerine (sav, sagu, koşuk) yer veren ilk eserdir. Türk dünyasını gösteren ilk haritanın yer aldığı eserdir. Türkçenin ilk sözlüğüdür. Türkçenin ilk etimolojik (köken bilgisi) sözlüğüdür. Sen2. divan-ı lügatit türk'ün özellikleri nelerdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster divan-ı lügatit türk'ün özellikleri nelerdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster Divan-ı Lügat'it Türk Hakkında Bilgi Veriniz . * Divan-ı Lügat'it Türk adlı eser on birinci yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış bir eserdir . * Bu eser Kaşgarlı Mahmut tarafından Ebu'l Kasım Abdullah'a sunulmuştur . * Kaşgarlı Mahmut filolog , etnograf ve aynı zamanda haritacıdır . * Bu eser ansiklopedik bir sözlüktür . * Türkçe'nin Arapça'dan üstün olduğunu kanıtlamak için yazılmış olan bir eserdir . * Bu eser Türk dilinin ana eseridir . * Türkçemizin ilk dil bilgisi ve ilk sözlüğü olma özelliğini gösterir . * 7500 Türkçe kelimenin Arapça karşılığı verilmiştir . * Bu eser Arapça yazılmış Türkçe bir sözlüktür . * Kaşgarlı Mahmut bu eserinde Türkçe sözcüklerin karşılıklarını çeşitli örnekler ile vermiştir . * Bu eserde halk ürünlerinden olan sav, sagu, koşuk ve destan gibi örneklere rastlayabiliriz . * Türklerin örf ve adetleri , gelenek ve görenekleri hakkında bilgi veren bir eserdir . * Bu eserde bir Türk dünyası haritası yer alır . * Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügat'it Türk adlı bu eseri Alper Tunga Destanı'nda bahsedilmiştir . * Bu eserde Hakaniye lehçesi kullanılmıştır . * Bu eser Karahanlılar dönemine ait bir eserdir . Türk tarihinde yazılmış en önemli eser nedir diye bir soru sorulsa belki de birçoğumuzun vereceği cevap Divanü Lügati’t Türk adlı eser olacaktır. Eserin hem etkileyici bir yazılış ülküsünüm olması hem içeriğindeki bilgiler o kadar kıymetli ki eser, adeta yazıldığı dönemi aydınlatan bir fener gibidir. Biz bu eser sayesinde 11. yüzyıl Türk kültürünü, dünyasını ve coğrafyasını bugün anlayabiliyoruz. Bunun yanı sıra yazar o dönem Türkçesini, özelliklerini, dil bilgisini, şiirleri, atasözlerini bir araya getirmesiyle bir Türkoloji başyapıtı oluşturmuş Lügatit Türk, Kaşgarlı Mahmud tarafından yaklaşık olarak 1072 – 1074 yılları arasında yazılmış ve dönemin halifesi Ebü’l-Kasım Abdullah’a sunulmuştur. Eserin adında geçen lügat yani sözlük kelimesine rağmen kitabı sadece bir sözlük olarak değerlendirmemiz yanlış olur. Çünkü bu eser kelime ve anlamlarından dışında en az bu bölüm kadar değerli başka bilgiler de içermektedir. Özellikle eserin yazıldığı dönemde yaşayan Türkler hakkında ayrıntılı bilgi vermesi ve bir Türk haritasını muhteva etmesi eserin değerini katlayan Lügati’t Türk’ün Yazılış AmacıEserin yazıldığı dönemde Türkler arasında Arapça ağırlık kazanmaya başladığı, edebiyat eserlerinin çoğunlukla Arapça yazıldığı görülür. Bu durumda rahatsız olan Kaşgarlı Mahmut, hem Türkçenin de en az Arapça kadar köklü ve sistemli bir dil olduğunu göstermek hem de Araplara Türkçeyi öğretmek için bu kitabını kaleme alır. Kitabın yazılış amacını bu şekilde ele alacak olursak Kaşgarlı Mahmut’u bir Türk milliyetçisi olarak değerlendirmek mümkündür. Böylelikle millet kavramının Türklerde ne kadar eski olduğunu görmüş Lügati’t Türk’ün Özellikleriİslami dönem Türk eserlerinin ikincisi olan eser 1074 yılında Kaşgarlı Mahmud tarafından kaleme Edebiyatı’nda yazılmış ilk sözlük olan Divanü Lügat’it Türk, “Türk Dilinin Sözlüğü” anlamına giriş bölümünde yazar eserin yazılış amacını, kaç bölüme ayrıldığı ve sözlük hakkında genel bilgiler eserini Türkçenin de Arapça kadar köklü bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır. Bununla birlikte Arapların bu köklü dili öğrenmelerine yardımcı olmak gibi bir amacı da Mahmut derlediği Türkçe kelimeleri bir araya toplamış ve sekiz farklı bölümde kullanıma sunmuştur. Bu kelimeler Türkmen, Oğuz, Çiğil gibi çeşitli Türk boylarının dillerinden Arapça karşılıkları verilmiştir. Bununla birlikte kelimenin daha iyi anlaşılması için gerekli açıklamalar yapılmış, sözcüklerin halk arasında kullanım örneklerine de yer yaklaşık olarak sekiz bin kelime bulunmaktadır. Türkçe kelimelerin yanı sıra çeşitli deyimler, atasözleri ve bugün bilebildiğimiz koşuk-sagu örnekleri eserin içeriğini sözlük kitabı olmasının yanında bir dilbilgisi, tarih, coğrafya ve edebiyat kitabı özelliği eser bize yıl önceki Türklerin yaşamları, kültürleri, inanışları hakkında önemli bilgiler Karahanlı Türkçesi hakkında bize önemli bilgiler Arap alfabesi kullanılarak ayrıca dönemin Türk boylarının ve komşularının yaşadıkları bölgelerle ilgili bir harita da yer Lügat’it Türk’ün İçeriğiBir sözlük oluşturmak amacıyla yazılan Divanü Lügat’it Türk’te kelime ve karşılıklarının dışında başka bilgiler de yer almaktadır. Eserde 7500 kelimenin Arapça karşılığına yer verilmiştir. Aynı zamanda bu kelimelerin Türk halkı arasındaki kullanımlarına da örnekler verilmiştir. Eserdeki kelimeler Karahanlı Hakaniye Türkçesiyle yazılmıştır. Divanü Lügat’it Türk ile Türkçe kelimelerin tarih içerisindeki değişimleri ve kullanım alanları tespit edilebilmektedir. Eserin sözlük olmasının yanında dönemin Türk halkı hakkında, onların kültürleri, adetleri ve yaşayışları hakkında bilgi vermesi çok daha önemlidir. Divanü Lügat’it Türk aynı zamanda dönemin Türk boylarının bir haritasını da içerir. Bu haritada Kaşgarlı Mahmud Balasagun’u merkez olarak almış ve Türk haritasını Balasagun merkezli Mahmud döneminde sözlü olarak yaşayan birçok Türk şiirini de kitabına dahil etmiştir. Böylelikle bugün bu şiirler hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Divanü Lügat’it Türk’te bir çok konuda yazılmış şiir örneklerini görebiliyoruz. Bu şiirlerin bir kısmı hece ölçüsüyle bir kısmı da aruz ölçüsüyle Lügat’it Türk’te Kaşgarlı Mahmud döneminde yaygın olan birçok atasözünü de eserine dahil bunları ele aldığımızda bu eserin sadece sözlük kitabı değil; birçok bilgi içeren, Türk tarihi, kültürü, yaşamı hakkında bilgi veren çok önemli bir Lügat’it Türk;– İlk sözlük,– İlk dil bilgisi kitabı,– İlk ansiklopedi,– İlk şiir antolojisi özellikleri Lügat’it Türk’ün BulunmasıTürk dünyasında Divanü Lügat’it Türk adlı bir eserin varlığı bilinir ancak çok uzun bir süre bu eserin bir örneği kimse tarafından görülmemiştir. Eserin gün yüzüne çıkması 1915 yılında İstanbul’da tamamen şans eseri şeklinde olmuştur. 1915 yılında İstanbul Sahaflar Çarşısı’nda bir dükkana elinde eski ve yıpranmış kitapla yaşlı bir kadın gelir. İhtiyacı olduğundan çok eski zamanlardan kalma bu kitabı 30 altına satmak ister. O dönemin aydınlarından Ali Emiri Efendi Sahaflar Çarşısı’nda gezerken bu kitabın satıldığını görür. Sahaflar Çarşısı’nda kimse bu kitabın Divanü Lügat’it Türk olduğunun farkında değildir. Büyük bir heyecan içerisine giren Ali Emiri Efendi, durumu sahafçılara çaktırmadan eseri kısa sürede tamamladığı 30 altın ile satın alır. Sonradan edebiyatçıların yaptığı yoruma göre bu eser kitapçılar tarafından bilinmiş olsaydı 30 altına değil en az 30 bin altına satılırdı. Daha sonra bu durumu arkadaşlarına anlatan ve arkadaşlarının yardımıyla uzun sürecek bir çalışma sonrasında eseri tekrar düzenleyen ve yıpranmış yaprakları bir araya getiren Ali Emiri Efendi, Divanü Lügat’it Türk bilim dünyasına kazandırır. Cevap DİVAN-I LUGATİT TÜRK GENEL ÖZELLİKLERİ1 - 11. yüzyılda - Türkçenin ilk sözlüğü, antolojisi, ansiklopedisi ve dil bilgisi - Araplara Türkçe öğretmek, Türkçenin yaygınlığını göstermek için Mahmut, birçok Türk boyunu gezerek derlemeler - Sözcükleri örnekleyen atasözleri ve şiirler kullanmıştır. Bu özelliği, onun, kendinden sonraki Türk edebiyatı için çok önemli bir kaynak olmasını sağlamıştır.5 - Kitabın yazıldığı metin Hakaniye lehçesiyle, açıklamaları ise Arapçayla olarak Divan-ı Lugatit Türk ile ilgili bilgileride yazımın devamında Lugatit Türk Günümüz Türkçesi ile Türk Diyalektleri Sözlüğü,Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat’ta 1072 – 1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesi hakkında var olan en kapsamlı ve önemli dil anıtıdır. Eser Halife Ebtil kasım Abdullah’a Arap Sözlük bilgisi ilkelerine göre hazırlanmış olan sözlük, Kaşgarlı Mahmud’un Türk boyları hakkındaki etraflı bilgisinin yanı sıra, Arap Dil bilimi konusunda da esaslı bir eğitim görmüş olduğunu önemli bir dil olduğunu anlatmak ve Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır. Eser Türk lehçelerindeki harflerin alfabe sırasına göre düzenlenmiş ve eserde manaların iyi anlaşılması için örnek cümlelere yer Lugatit Türk bir sözlük olarak hazırlanmasına rağmen Türk sosyolojisi, psikolojisi, edebiyatı, gelenek ve görenekleriyle ilgili bilgi veren ve nesir parçaları, bazı vakalar çeşitli örneklerle zenginleştirilmiş bir ansiklopedi niteliği göstermektedir. Bu dönem ürünleri içerisinde Türk edebiyatının en eski yıllarına kaynaklık eden en önemli düzyazı bir eserdir. Bu yönüyle dönemin diğer eserlerinden ayrılır. Ancak eserin içindeki koşuk, sagu gibi örnek şiir parçaları nazma da yer verildiğini göstermektedir. Sekiz bölümden oluşan eserde 7500 kelime ve Arapça karşılıklarıyla bunların kullanıldığı örnek cümle veya şiirler; sagu, koşuk ve sav örnekleri; dilbilgisi kuralları ve o devirdeki Türk boylarını gösteren bir harita Mahmut, kelimeleri göçebe boylar arasında gezerek bizzat kendisi derlemiştir. Dilbilgisi kurallarına eserinde yer veren bir filolog; Türk boylarının etnik durumunu şemayla anlatan, Türk toplulukları hakkında bilgi veren bir etnograf; ayrıca Türk boylarının yerleşim alanını gösteren bir harita çizmiş olan ilk Türk Mahmud, Divân-ı Lügati’t-Türk’e şöyle başlar;Esirgeyen, koruyan Allah’ın adıyla,“Allah’ın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türklerin eline verildi. Türkler Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Allah tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya naili olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir.”Kaşgarlı Mahmud’un 11. yüzyılda Balasagun’u merkez alarak çizdiği Dünya haritası o dönem Türklerinin yaşadıkları bölgeleri ve dağılımlarını göstermesi bakımından dikkate şayandır. Harita, Türklerin bulunduğu bölgeleri göstermek amacıyla çizilmiştir. Daire şeklinde olan haritanın çevresinde Doğu, Batı, Kuzey, Güney yönleri belirtilmiş, bazı deniz ve ırmaklar gösterilmiştir. Batıda işaret edilen yerler İdil boylarına, yani Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları bölgelere kadar uzanır. Güney-Batıda Habeşistan’a, Güneyde Hint, Sint, Doğuda Çin ve Japonya’ya işaret edilmiştir. Divan-ı Lügatit-Türk Divanı Lügatit Türk Hakkında Kısaca Özet Bilgi Divanı Lügatit Türk Hakkında Kısaca Özet BilgiDivan-ı Lügati’t-Türk’ün Özellikleri Nelerdir? Maddeler HalindeDivan-ı Lügati’t-Türk Hakkında Geniş Detaylı BilgiDivanu Lügati’t-Türk’ün Önemi ve BulunmasıKâşgarlı Mahmud tarafından yazılan bu büyük eser Karahanlı yazı dilinden günümüze ulaşan ikinci eserdir. Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür. Kaşgarlı Mahmut Dîvân-u Lugâti’t-Türk’te fazla kelimeyi tanımlamış, bu kelimelerin nerelerde ve hangi anlamlarda kullanıldığını örnekleriyle göstermiştir. Yazar okuyucuyu Türklerin günlük yaşamı, tarihi, edebiyatı ve gelenek görenekleri hakkında bilgilendirmiş; eserini bir Türk dünyası haritasıyla zenginleştirmiştir. Eser 1077 yılında tamamlanarak Abbasi halifesine sunulmuştur. Eserden anlaşılacağı üzere Kâşgarlı, Arapçayı iyi bilmektedir. Eser sadece ansiklopedik bir sözlük değil aynı zamanda filoloji ve ağız araştırmaları ile halk edebiyatı ürünlerini içeren, Türk edebiyatının bir şaheseridir, Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılan ve Türk Lehçeleri Divanı anlamını taşıyan eser, Kâşgarlı Mahmud’un yaşadığı dönemdeki Türk boylarını, boyların konuştukları Türkçe hakkında ses bilgisi, biçim, anlam bilgisi ve söz varlığı ile sözlü kültür unsurları hakkında detaylı bilgi verir. Eserde 764 manzum parça, 289 tane atasözü bulunmaktadır. Manzum parçalarda nazım birimi beyit ve dörtlüktür. Eserde hem aruz ölçüsü hem de hece ölçüsü tercih edilmiştir. Bu beyit ve dörtlükler madde başı olarak alınan sözcüklere örnek olarak koyulmuştur. Tek bir nüshası bulunan eser, şu anda Fatih Millet Kütüphanesinde bulunmaktadır. Divan-ı Lügati’t-Türk’ün Özellikleri Nelerdir? Maddeler Halinde Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapçayla boy ölçüşebilecek derecede olduğunu göstermek için yazılmıştır. Kaşgarlı Mahmud’un zamanında konuşulan ve yazılan çeşitli Türk lehçelerindeki harf sırasıyla düzenlenmiş bir sözlüktür. 7500 civarında Türkçe kelime Arapça olarak açıklanmıştır. Eserin aslı Arapçadır. Eserde İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait koşuk, sagu, sav, destan gibi ürünlerden bazı derlemeler yapılmış olması esere bir antoloji niteliği kazandırmıştır. Ansiklopedik bir yapıt olan bu eser, dönemine pek çok yönden tarih, coğrafya, folklor… ışık tutar. Kitabın sonunda Türk illerini gösteren bir harita yer almaktadır. İlk dil bilgisi kitabıdır. İlk dil bilgisi kitabıdır. Divan-ı Lügati’t-Türk Hakkında Geniş Detaylı Bilgi Türk dilinin toplu sözlüğü anlamına gelen bu ya­pıtı, 1072-1074 yılları arasında j Kaşgarlı Mahmut yazmıştır. Yapıtın yazılış amacı Araplara Türkçeyi öğret­mek ve Türkçenin edebiyat dili olarak Arapçadan üstün bir dil olduğunu kanıtlamaktadır. Arapça olarak yazılmış, 7500 Türk­çe sözcüğün açıklaması yapılmıştır. Bir anlamda yapıt Türkçenin ilk dilbilgisi kitabı olma özelliği taşır. Yapıtın bizim için halkbilimsel folklorik değeri de önemlidir. İçinde nazım parçaları, düzyazı cüm­leleri ve atasözleri vardır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait bu örneklerin yanında bu örneklere ilişkin bilgiler de vardır. Yapıtta değişik Türk boylarının yaşam biçimleri ve yaşadıkları coğrafyanın özelliklerine ilişkin bilgi­ler de vardır. Türkçe sözcüklerin anlamları verilmekle yetinilmeyip o sözcüklerin değişik Türk boylarındaki kullanımları, sözcük türleri ve sözcük yapısıyla ilgili bilgiler de veril­miştir. Divanu Lügati’t-Türk’ün Önemi ve Bulunması Diyarbakırlı Ali Emiri Efendi her hafta sahaflara uğramaktadır. Sahaf Burhan Bey’e bir kadın bir kitap getirir ve otuz liraya satmasını ister. Burhan Bey kitabın o kadar etmeyeceğini söyler ama dursun bakalım belki satılır, diye kabul eder. Ali Emiri Efendi yeni gelen kitap olup olmadığını sorar. Burhan Efendi — Bir kitap var ama sahibi otuz lira istiyor, diyerek olanı biteni anlatır. Bu kitabın süresinin ertesi gün dolacağını, yaşlı kadının kitabı almaya geleceğini söyler. Eline aldığı kitabın adını okuduğu anda Ali Emiri Efendi, bayılacak gibi olur… Dünyada eşi benzeri olmayan, Türk dilinin en değerli eseri Divanu Lügati’t-Türk’tür elindeki kitap… Otuz değil, otuz bin liraya bile değerdir bu kitab. Kendisini hemen toparlayan Ali Emiri Efendi, kesin alıcı görünmemek, kitapçıyı şımartmamak amacıyla — Dağınık bir eser… Acaba tamam mı değil mi? Yazarı da Kaşgarlı adlı bir adammış… Kimdir, necidir, belli değil… Sarı çizmeli Mehmet Ağa… Ama ne de olsa bir eserdir… Encümen on lira teklif etmiş, ben de on beş lira veririm, der. Burhan Bey — Kitap benim olsaydı verirdim. Sahibi mutlaka otuz lira istiyor. Alacaksanız bir kadına iyilik etmiş olursunuz, almayacaksanız sahibine geri vereceğim, diye söyleyince Ali Emiri Efendi. — İşte şimdi işin şekli değişti… Bir kadına yardımcı olmak gerekir. Kabul ettim, diyerek kitabı satın aldığını söyler ama yanında yalnızca on beş lira vardır. Hemen para bulmak üzere ayrılır ve otuz lirayı bulup gelir ve kitabı satın alır. Dostlarına, arkadaşlarına kitabın değerini şöyle anlatır Ali Emiri Efendi “Bu kitap değil, Türkistan ülkesidir… Türkistan değil bütün cihandır. Türklük, Türk dili bu kitap sayesinde başka bir parlaklık kazanacak. Arap dilinde Seyyibuyihin kitabı ne ise bu da Türk dilinde onun kardeşidir. Türk dilinde şimdiye kadar bunun gibi bir kitap yazılmamıştır. Bu kitaba hakiki kıymet verilmek lazım gelse cihanın hazineleri kâfi gelmez… Bu kitapla Hz. Yusuf arasında bir benzerlik vardır. Yusuf’u arkadaşları birkaç akçeye sattılar. Fakat sonra Mısır’da ağırlığınca cevahire satıldı. Bu kitabı da Burhan bana otuz üç liraya sattı. Fakat ben bunu birkaç misli ağırlığında elmaslara, zümrütlere vermem.” der Genel Alt KategorilerPDF

divanı lügatit türk sav sagu koşuk örnekleri